Bulut Teknolojilerinin yaygınlaşması, eskiden beri bir şehir efsanesi olarak anlatılan, buzdolabında süt bittiğinde, buzdolabı bunu otomatik olarak markete bildirecek, onlar da gönderecekler hikayelerinin gerçekleşmesini sağlayacak. Internet of Things yani şeylerin interneti diyebileceğimiz bu yeni konsept ile araç ve cihazlar, insan müdahalesi olmadan, birbirleriyle internet üzerinden iletişim kurarak (M2M:machine-to-machine) çeşitli işleri yapabilecek hale gelecekler.
Günden güne milyonlaca belki de milyarlarca insanın artarak internet kullandığını görüyoruz. Interneti de insanların bağlandığı ağlar olarak tanımlıyoruz. Bu tanımdan yararlanarak IoT için de çeşitli cihazların (makinelerin) bağlı olduğu ağlar diyebiliriz. Hatta hemen her şeyi kapsadığı için şeylerin interneti ya da nesnelerin interneti adı verilmektedir. Şu anda bile bilgisayar, akıllı telefon, tablet, oyun konsolları, televizyon gibi kullandığımız elektronik cihazların internete bağlandığını ve çeşitli servislerle ortak çalıştığını görebiliyoruz. Bu ağa bir de evdeki elektrik prizlerinin, düğmelerinin, buzdolabı, fırın, klima gibi her türlü beyaz eşyanın, sokaklardaki trafik ışıklarının, yiyecek içecek otomatlarının vb. bağlandığını düşünelim.
Hayal edelim.
Mesela, GPS ile bütünleşik bir trafik sisteminde acil ve hızlı gitmesi gereken bir ambülans, merkezi trafik kontrol sistemine bir uyarı göndererek, IoT ağına bağlı tüm araç ve trafik lambalarının kendi hattı boyunca ona yol açmasını sağlayabilir.
Bu bilim-kurgu senaryolarının gerçekleşmesi ve internete her türlü “şeyin” bağlı olabilmesi için atılması gereken bir kaç temel adım daha var:
- Düşük enerji harcayan akıllı sensörler
- Tüm nesnelerin (şeylerin) kendini tanıtmasını sağlayan tekil (unique) kimlik bilgisi
- Şeylerin ya da nesnelerin bunları kullanabilecek hale gelmesi
- Otomasyon ve entegrasyon
Bütün bunlar zaten altyapıları hazır olan IPv6, RFID, M2M protokolü, GPS, 3G ya da 4G gibi teknolojilerin yoğun olarak kullanılmasını gerektirecek.
Sonuç olarak, her türlü doğal kaynağın en verimli bir halde harcanmasından, üretim ve tüketim aşamalarında en az kaynak israfının kullanımına kadar şeylerin interneti yani IoT, önümüzdeki yılların en önemli platformlarından biri olacaktır. Tamir edilmesi, doldurulması, temizlenmesi, değiştirilmesi gereken her şey bunu kendisi söyleyecek. Belki günün birinde bizler de üzerlerimizde sensörler ve IoT bağlantısının olmasını dünyanın en normal olayı gibi göreceğiz.
